Ağrıya Nasıl Yaklaşıyoruz? Fizyoterapistlerin Bilimsel ve Empatik Bakışı

21 Ekim 2025
Ağrı, vücudun bir alarm sistemidir. Ancak bu alarmı susturmak değil, anlamak gerekir. Fizyoterapistler olarak ağrıyı sadece bir semptom değil, bir iletişim biçimi olarak değerlendiriyoruz. Amacımız ağrıyı bastırmak değil, nedenini çözmek ve işlevi geri kazandırmaktır.
“Çivi Çiviyi Sökmez”: Ağrının Üzerine Gitmek Yanıltıcıdır
Toplumda sıkça duyulan “ağrının üstüne git” ya da “hareket ettikçe geçer” gibi yaklaşımlar, çoğu zaman durumu kötüleştirir. Ağrıyı zorlamak, kasları savunmaya geçirir, eklemi daha da sertleştirir ve iyileşmeyi geciktirir. Biz fizyoterapistler, ağrıyı zorlamadan, kontrollü ve güvenli hareketlerle yönetmeyi hedefleriz.
Günlük Hayatta Nelere Dikkat Etmeli?
Ağrıyı yönetmek, sadece tedavi odasında değil, günlük yaşamda da bilinçli davranışlar gerektirir:
• Uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçının.
• Diz eklemini fazla bükerek oturmayın, çömelme ve merdiven çıkma gibi zorlayıcı hareketleri sınırlayın.
• Ağır yük taşımayın, ani hareketlerden kaçının.
• Ayakkabılarınız yumuşak tabanlı ve destekleyici olmalı.
• Kısa yürüyüşler faydalıdır, ancak ağrıyı artırıyorsa durun.
• Dinlenin ama tamamen hareketsiz kalmayın. Denge önemlidir.
Ağrıyı bastırmak değil, vücudu desteklemek esastır. Doğru bilgiyle küçük alışkanlıklar bile büyük fark yaratır.
Araba Kullanabilir Miyim?
Bu sorunun cevabı kişiye özeldir. Eğer ağrı reflekslerinizi yavaşlatıyor, direksiyon çevirmek veya ani fren yapmakta zorlanıyorsanız araç kullanmak riskli olabilir. Ancak ağrınız hafifse ve hareket kabiliyetiniz yerindeyse, genellikle sorun olmaz. En doğrusu, fizyoterapistinizle birlikte değerlendirme yapmaktır.
Alternatif Yöntemler: PRP, Ozon, Hacamat…
Alternatif uygulamalar bazı hastalarda geçici rahatlama sağlayabilir. Ancak bilimsel etkileri sınırlıdır:
• PRP: Erken evre osteoartrit gibi durumlarda işe yarayabilir, ama mucize değildir.
• Ozon: Dolaşımı artırma iddiası olsa da etkinliği belirsizdir.
• Hacamat: Geleneksel bir yöntemdir, ancak mekanik sorunları çözmez. Etkisi çoğunlukla plasebo düzeyindedir.
Bu yöntemler, fizyoterapi gibi bilimsel temelli yaklaşımların yerine geçmemeli. Ancak doğru zamanda, doğru beklentiyle ve uzman gözetiminde destekleyici olarak değerlendirilebilir.
Sonuç: Ağrıyı Anlamak, Yönetmek ve Güvenle İlerlemek
Fizyoterapistlerin ağrıya yaklaşımı; bilimsel, bireyselleştirilmiş ve empatik bir temele dayanır. Her ağrı farklıdır, her çözüm kişiye özeldir. Amacımız hastayı zorlamak değil, onunla birlikte güvenli bir yolculuk yürümektir.
